TBMM/KÜRTÇEYLE İLGİLİ YASA DEĞİŞİYOR Kürtçe, baharda serbesti SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve 20 arkadaşının 2952 sayılı yasanın kaldırılması için verdiği yasa teklifine, ANAP'ın Doğulu milletvekilleri tam en Kürdüm, ' ı anadilim de Kürtçedir. Bu- nun aksini hiç- bir kimse ne yasayla, ne de Anayasa'yla kabul ettiremez. Bu yasağı öngören kanu- nun değiştirilmesi için de elimizden gelen her şeyi yapacağız.”” Bu söz- lerin sahibi ne mahkemede hâkim karşısında kendini savunan bir Kürt, ne de SHP'den ihraç edilen bir Kürt kökenli milletvekili idi. Konuşan, adıyla sanıyla ANAP'ın Siirt Milletvekili Kemal Birlik'ti. Ke- mal Birlik'in “*“Yasağı öngören kanun”' dediği kanun da 1983 Eki- mi'nde çıkartılan 2932 sayılı yasa idi. Milli Güvenlik Konseyi o dö- nemde “Resmi dil Türkçe”'dir iba- resini yetersiz görüp, “Türk vatan- daşlarının anadili Türkçedir”” -de- mek gereğini duymuştu. Böylelik- le de Türk vatandaşı sayılan mil- yonlarca Kürt, Laz, Rum ve Erme- ni, birdenbire yeni bir anadile ka- vuşmuş oluyorlardı. Hatta Kürtçe konuştu diye insanlar sorgulanıyor, yargılanıyor ve hüküm giyiyorlar- dı. İşte bu garabeti ortadan kaldır- mak için, ilk kolları sıvayan Erdal İnönü olmuştu. 1989'un 7 Eylülü'- nde 20 arkadaşı ile birlikte bir ya- sa tasarısı hazırlayıp vermişti İnö- nü Meclis Başkanlığı'na. Tasarı şimdilerde Adalet Komisyonu'- ndaydı ve nisan ayı içerisinde Mec- lis'in gündemine gelecekti. Avrupa'dan baskı. İnönü ve ar- kadaşlarının tasarısından sonra, 18 NOKTA 7 OCAK 1990 destek veriyor başka gelişmeler de olmuştu. Örne- ğin bu arada Avrupa Topluluğu, Türkiye'nin tam üyelik başvurusu için görüşmeyi ileri bir tarihe erte- lerken, gerekçeler arasında Kürtle- rin “azınlık haklarına”” sahip olma- yışı gösterilmiş, arkasından Paris'te yapılan Batı Avrupa Birliği toplan- Erdal İnönü ANAP'ın Doğulu milletvekillerinden tam destek aldı tısında da, Kürt sorunu gündeme getirilmişti. Bu toplantıya katılan SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atabay, Avrupalıların bir yanılgı içinde olduğunu belirterek, şunları, söylüyordu: “Hem bilgileri eksik, hem de onların kastettiği azınlıklar- la Türkiye'deki azınlık statüsü çok değişik bir durum. Aslında orada bir hataya düşüyorlar. Toplantıda biz bu konuyu gündeme getirdiği- mizde raporu yazan yetkili komite dedi ki “Haklısınız. Bu dedikleri- nize katılıyoruz, bunlar azınlık ola- mazlar.” Çünkü Türkiye'deki azın- lık çağrışımı şudur. Lozan Antlaş- ması'yla dinsel azınlıklar deyimi geçmiştir. Kürt toplumu Türkiye'- de nüfusun yüzde otuz beşini aş- maktadır. Haklarını dediğim gibi siyasal, sosyal, ekonomik anlamda- ki haklarının geliştirilmesi yolunda, bir engeldir azınlık statüsü. Bu me- sele yeni toplumun demokratikleş- tirilmesiyle çözülmelidir.” Aslında Nokta muhabirlerinin görüştüğü tüm SHP milletvekilleri, Fuat Ata- lay gibi düşünüyorlardı, yani Kürt- lerin sorunu azınlık sorunu değildi ve azınlık hakları gibi bir formülle çözülemezdi. Bu nedenle geriye Er- dal İnönü ve arkaşlarının yasa ta- sarısı olan “Kürtçe konuşmayı ya- saklayan kanunun değişmesi''ni desteklemek kalıyordu. ANAP'ta ikilik. SHP tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan ya- sa tasarısı, prosedür gereği Adalet Komisyonu'na havale edilmişti. Tasarı gündeme gireceği günü iple