7 Ocak 1990 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 62

Özal'ın mesleği İFA kokartlı hakem ve ANAP milletvekili adayı Yusuf Na- moğlu'nun nikâhi, futbolu, ülke- yi ve kenti yönetenleri bir araya getirdi... Nikâh şahidinin Cumhurbaşka- nı Turgut Özal olması, Yıldız Sa- rayı Silahhane'de toplananlar ara- sındaki siyasilerin artmasına da yol açmıştı. Nikâhı, SHP'li Sarı- yer Belediye Başkanı İhsan Yal- çın kiydi. Hakemlerden ağzı en fazla ya- nan, Sarıyer'in de başkanlığını yapan Yalçın, “Siz ailenin reisisiniz” dediği Yusuf Namoğ- lu'na takıldı da: “—Eğer yuvanızı da, maçı yö- “Dansöz değilim'' HH niversiteli Melike, tecrübeli Tülay Karaca, oryantal ba- leci Burcin Orhon, genç Sibel Barış, Nilüfer Öz ve lastik kız Yasemin Evcim, denetim kuru- lunun herhangi bir azizliğine kurban gitmezlerse ekrana ge- lecekler. Her yılbaşı programın- da olaylara neden olan dansöz konusu bu kez de kamuoyunu oldukça ilgilendiriyor. Peki en iyi 62 NOKTA 7 OCAK 1990 sşî"'“ : ü v L' Ö V ğ Hakem Namoğlu'nun nikâh şahidi Turgut Özal mesleği sorulunca uzunca düşündü ve “Mühendis” dedi nettiğiniz gibi yönetirseniz, vay hanımefendinin haline...” İhsan Yalçın nikâhın şahidi Cumhurbaşkanı'na, gerekli soru- ları birbiri ardına, mikrofondan sordu: “—Adınız?” '—Turgut..” “—Soyadınız?” —İÖzal..” “—Mesleğiniz?” Uzun süren bir sessizlik oldu. Salondan da çıt çıkmıyordu. Bir- den, Özal'ın sesi hoparlörlerden duyuldu: '—Mühendis!..” L W £ ge 2 5 $ E 2 £ Bi g İ Ğ Kongar, imzalı parayı Garih'e takdim etti dansöz hangisi olacaktı? Bu so- ruyu Yasemin Evcim şöyle açıkladı: “En iyi kimin olacağına halk karar verecek. Bilemiyorum ama benim tarzım başka. Ben aslında dansöz değilim, mo- dern dansçıyım. Ama beni dansöz sınıfına koyuyorlar. Bu- na çok kızıyorum. Benim tar- “zım onlardan apayrı. Zannetmi- yorum ki, onlar benim yapabil- diğim dansı yapsınlar. Çünkü yılların getirdiği bir olay var bende. Jimnastik ve bale haya- tım var... Yani belli bir eğitime sahibim...” » Lastik kız Yasemin Evcim yılbaşı dansözü değil dansçısı Kitap parası diyaloğu konomik Panorama dergisi- nin yılın başarılı yöneticilerini ödüllendirdiği “Başarı'89” ödül töreni geçtiğimiz günlerde Emir- gân Baca Restoran'da yapıldı. Dergi okurlarının seçtiği kamu ve özel sektördeki 7 başarılı yöneti- ci plaketlerini Gelişim Yayınları yöneticilerinden aldılar. Ödül töreni sonrası verilen kok- teylin iki renkli ismi de Prof. Emre Kongar ve işadamı Üzeyir Garih? ti. Kongar bir ara Garih'e yeni ro- manı “Hocaefendi'nin Sanduka- sı”nı okuyup okumadığını sordu. Garih, “Öyle bir roman mı yaz- dın? Gönder de okuyalım” deyin- ce Kongar sitem ve tepki dolu bir yanıt verdi. “Bir de parasını ve- reyim bari.” Garih'in bu yanıta ka- yıtsız kalması Kongar'ı harekete geçirdi. Kongar, cebinden çıkar- dığı altı bin lirayı Garih'in bütün geri çevirme taarruzlarına karşın ünlü işadamına takdim etti. Kon- gar, beş bin İiranın üzerine kita- bının okunmasını dileyen bir ya- zı yazarken bin lirayı da Garih'in ortağı İshak Alaton'a yazdı. Ala- ton'a kitabı okuduğu için binlik üzerine bir teşekkür notu düştü. Kongar, Üzeyir Garih'le yaşadığı bu diyaloğa hem ekonomik hem de sosyolojik bir yorumda da bu- lundu. Şöyle dedi: “Böylece bi- zim, neden bu halde olduğumuz anlaşıldı.”