7 Ocak 1990 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 83

gecilik, sömürgeci insanın zihniye- ti üzerine farklı bir film çıkarabi- leceğimi düşündüm”' diye hatırlıyor o günleri. “Gerçekte” diyor yönet- men “filmin ana teması çöken bir toplumda cenneti satın almaya çalışan insanların kırılganlığı, zayıf- lığıydı...”” Bir bakıma 80'lerin ikin- ci yarısında yeniden Kenya moda- sını canlandıran ““Out Of Africa”'- nın tozpembe bakışıyla hesaplaş- mak isteği de kışkırtmıştı İngiliz yö- netmeni. Bol Oscarlı ““Out Of Af- rica''nın zihinlere yerleştirdiği mi- tosu kırmak istiyordu Radford. Mart 1987. Nairobi. Çekimler 100 kişilik set ekibiyle sürdürülü- yor. Gündüz kurşun gibi ağır bir sı- cağın altında, metrelerce kaydırma rayları kuruluyor. Ardından sade- ce beş dakika süren sağanak, her yeri çamur deryası haline sokuyor ve kamp yeri, kantin, soyunma odaları bir anda askeri bir kampa dönüşüyor. “White Mischief”” bü- tün yönleriyle bir Avrupa filmi. Geçtiğimiz yıl Sinema Günleri için Türkiye'ye gelen güzel İngiliz yıldız Greta Scacchi başrolde. 40'lı yılla- rın giysilerinde özel bir büyü var. Scacchi'nin giysilerini bu yüzden ünlü Vogue dergisinin sanat yönet- menlerinden biri gerçekleştiriyor. Erroll Kontu rolünde televizyonu- muzda ““Tacın İncisi”” adıyla gös- terilen dizinin unutulmaz aktörü Charles Dance oynuyor. Dance'ın tam 17 yıllık bir oyunculuk geçmi- şi var. Hollywood'da Eddie Murphy'li “Golden Child”” filmi- nin çekimlerinde öyle kötü izlenim- ler edinmiş ki Dance, artık Avru- pa'dan başka bir yerde mesleğini sürdürmeyi aklına bile getirmiyor. Filmin ilginç bir siması da büyük oyuncu John Hurt. İlk bakışta he- men hepsi olumsuz kahramanların arasında tek olumlu kahraman, Gilbert Colvile'i canlandırıyor. Masai'lerin dostu, az konuşan, içine kapanık, bir parça köyün delisi, biraz bilge bir adam. Üstelik her şey olup bittikten son- ra Diana ile evlenecektir... “White Mischief”' parlak, göste- rişli bir film değil. Verdiği sinema tadı daha çok İngiliz romanlarının sakin derinliğini andırıyor. Kapalı bir çevreyi, sürekli içine doğru ka- panan; hazzı ve acıyı kendi içinde üreten ve galiba başka bir becerisi de olmayan bir çevreyi beyazperde- ye getiriyor. Bu yüzden her türden kapalı çevrelere ilgi duyan ya da ya- şayanlar için özellikle ilginç... Londra. 4 Eylül 1987. Filmin montaj çalışmaları bittiği gün Ken- ya'dan haber geliyor. Öykünün kahramanı, o zamandan bu yana suskun inzivasında yaşayan Diana Delamere ölmüş... Bir zamanlar İn- gilizlerin “Mutlu Vadi” adını ver- diği Rift'teki son'*“mutsuz”',hayat- tan ayrılırken, onları anlatan film beyazperdeye çıkıyor... © NOKTA 7 OCAK 1990 83