7 Ocak 1990 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 29

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yordu. Böylece sivil-asker yetki karmaşasının giderilmesinde, sivil- ler bit adım daha atacaklardı. Bakanlık devreden nasil çıktı? Aslında Jandarma Genel Komu- tanlığı, 12 Eylül dönemine kadar zaten İçişleri Bakanlığı'na bağlıydı. Şu anda mevcul tartışmaların kö- keninde yatan ayrılığın hikâyesi ise, Jandarma Genel Komutanı Cela- sun Paşa'nın konseyde yer almasıy- la başlamıştı. Konseydeki diğer kuvvet komutanlarıyla aynı statü- de görülen Jandarma Genel Komu- tanı'nın bu fiili durumu, daha son- ra konseye bağlı olarak çalışan Da- nışma Meclisi tarafından ele alına- cak Jandarma Teşkilat Yasası'nda küçücük bir tadilatla,bakanlıktan alınıp emir makamı olarak Genel- kurmay Başkanlığı'na bağlanıvere- cekti. Bunun sonucu olarak da İçiş- leri ile Jandarma Komutanlığı'nı birleştiren koridorlar tuğlayla örü- lecekti. Mantığa aykırı. 12 Eylül yasala- rının birer birer ele alındığı demok- rasileşme süreci içinde, sıra elbet- teki Jandarma Genel Komutanlığı'- nın içinde bulunduğu bu “'tutarsız”” duruma da gelecekti. ANAP Genel Başkan Yardımcı- sı Metin Gürdere, “Bugün jandar- manın yaptığı veya yapmadığı her işin sorumluluğu, siyasi iktidara ait. Dolayısıyla yetkinin de sorum- luluk gibi siyasi iktidara ait olması kadar doğal bir şey olamaz. Aksi, akla ve mantığa avkırıdır”” diyerek bu konudaki ortak eleştirilerden bi- rini dile getiriyordu. Ana muhalefet partisi SHP de jandarmanın İçişleri'ne bağlanma- sından yanaydı. SHP Diyarbakır Milletvekili ve grup sözcüsü Fuat Atalay bizzat kendi gözlemlediği olayları değerlendirerek, Güneydo- ğu bölgesinde jandarma ve idare arasındaki uyumsuzluğun “ayyuka” çıktığını belirtiyordu. SHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ise, jandarmanın sivil hükümete bağlı olmasının son de- rece gerekli olduğuna dikkati çeke- rek, görüşünü şöyle açıklıyordu: “Jandarma ile polisin ayrı ayrı dav- ranışları olduğu görülmektedir. Bu iki başlılığın ortadan kalkması ve sivil hükümetin sorumluluğu altın- da bulunan olaylardan yine hükü- metlerin yetkili olması gerekmekte- (at eg “Orduda birtakım kişiler rahat- sız olabilir.”” DYP'nin sözünü esir- gemeyen genel başkan yardımcıla- rından Esat Kıratlıoğlu ise Nokta muhabirinin sorusunu sorar sOr- maz gürlüyor ve “Tabii kardeşim, jandarma,İçişleri Bakanlığı'nın em- ri altına verilmelidir. Orduda bir- takım kimselerin hoşuna gider ve- ya gitmez. Bu mühim değil. Çün- kü ordu, Türk milletinin ordusudur”” diyordu. 12 Eylül'den bu yana, yapılan değişikliğin türlü sakıncalarının ya- şanarak görüldüğünü hatırlatan Kı- ratlıoğlu, vali ve kaymakamların bir jandarma astsubayı karşısında ricacı duruma düştüğünü de öne sü- rüyor ve “Orduda birtakım kimse- ler rahatsız olacak diye memleke- tin bütünlüğünü ve bölünmezliğini SHP ve DYP Genel Başkan yardımcıları Cevdet Selvi ve Esat Kıratlıoğlu, Tarımcıoğlu'nun kanun teklifini destekliyor zedeler hale mi gelelim? Bu uygu- lama mantıklı değildir ve değiştiril- melidir. Bunu biz de destekleriz'' şeklinde konuşuyordu. Kıratlıoğlu'nun bu çıkışını des- tekleyen DYP'nin TBMM Grup Başkanvekili Köksal Toptan, jan- darmanın İçişleri Bakanlığı'na bağ- lanması kadar gerekli ve doğal bir şeyin olamayacağını kaydederek, bunun koordinasyon açısından da son derece yararlı olduğu görüşü- nü yineliyordu. Siyasi parti yetkililerinin görüşü- ne iştirak eden ve Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanlığı yapan emekli Korgeneral İsmail Se- len de, kendi adına bir açıklama yapmak için vaktin henüz erken ol- duğunu belirtirken, ancak bu tür bir değişikliğin demokrasiye uygun olduğunu ifade ediyordu. Yıllardan beri aynı çatı altında, birbirleriyle bu kadar içli dışlı bir şekilde hizmet verme alışkanlığına sahip her iki birimi,tekrar uyumlu bir çalışma ortamına kavuşturmak için harekete geçen siyasi yetkililer, muhalefet ve iktidarıyla birlikte, 12 Eylül döneminde İçişleri Bakanlığı binasında örülen bu duvarları yık- maya kararlı gibi görünüyorlardı. Tarımcıoğlu'nun vereceği kanun teklifi, TBMM'de grubu bulunan partiler tarafından olumlu karşıla- nıyordu. Anlaşılan 9 Ocak'tan son- ra, Jandarma Genel Komutanlığı, kayıtsız şartsız İçişleri Bakanlığı'- na bağlanacak ve bir 12 Eylül ya- sası daha, yıkılan duvarlarla bera- ber tarihe karışacaktı. Erdal KILIÇOĞLU NOKTA 7 OCAK 1990 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: