7 Ocak 1990 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 69

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

daha sonra, vücudunun yağ dengesi bozulduğu için hayatını kaybedebi- liyor” diyor. Dr. Kuşhan, son yıllarda yaygın- laşan elektrikli zayıflatıcılara da, “Bütün makineler yalandır. Kilo vermeden incelmek diye bir şey ola- maz. Kısa bir zaman için tutar, ba- cağınızdaki suyu boşaltırsınız, orası 2-3 em, iner. Dışarı çıkar iki bar- dak su içersiniz, o kalınlık tekrar yerine gelir. Yani kilo vermeden in- celmek söz konusu değildir. Bunu yaptıran kendisini, yapan ise kar- şısındakini aldatıyor”” diyerek karşı çıkıyor. Bütün bunların dışında geriye, sağlıklı zayıflamanın, !'okal fazlalık- lardan kurtulmanın tek yolu ““jim- nastik” kalıyor. Ancak jimnastik salonu işleten Güzin İlker, belden aşağı kiloların, yaş faktörüne bağ- l1 olmaksızın kadınların çoğunda sorun olduğundan yola çikarak, ça- lışmalarını kalça ve bacak hareket- leri üzerinde yoğunlaştırdıklarını anlatıyor. Kalenetiks adı verilen ve Amerika'da yeni uygulanmaya baş- lanmış olan jimnastik çalışmasının, artık salonlarında da yer aldığını söyleyen İlker, bu çalışmayı ancak 35 yaşın üstündekilere uygulayabil- diklerini belirtiyor. Ya 35 yaşın al- tındakiler? Ayrıca, belli bir yaşa kadar jimnastik yapmamış vücut- larda ortaya çıkan kalp, tansiyon gibi problemler?.. Unut beni, çünkü şişmanım. Pe- ki ama zayıflamak için bunca uğ- raş niye? Düzgün bir vücut hayatı- mızda ne kadar önem taşıyor? Ka- dınların hei şeyi bir yana bırakıp vücutlarını olduğu gibi kabullenme- leri, yoksa en iyi yöntem mi? Uz- manlar bu sorulara tek kelimeyle “Hayır” yanıtını veriyorlar, Çün- kü psikologlar, düzgün ve zarif bir vücudun, özgüveni ve başarıyı olumlu etkilediği görüşünde birle- şiyorlar. Fazla kiloları olan bir in- sanın, bilinçaltında başarılı olmak- tan uzak durup, unutulmayı tercih ettiğini söyleyen araştırmacılar, ay- nı insanın, zayıfladıktan sonra da- ha yaratıcı ve olumlu bir kişiliğe sa- hip olduğunu belirtiyor, yetenekle- rinin değil, fakat beklentilerinin de- ğiştiğini vurguluyorlar. Hekimler tarafından “yalancı şişmanlık”” diye adlandırılan bu problem, her geçen gün Türkiye'- de de büyük bir önem kazanıyor. Modacı Canarı Özbek ve stilist De- niz Bingöl'ün deyimiyle “Çünkü yeni kuşak, vücuduna sahip olma bilincine erişiyor.” Rosemary'nin sihirli formülü. O halde nasıl zayıflamalı? Sakıncasız, garantili bir zayıflama yöntemi yok mu? İşte bu sorular Rosemary Con- ley'in Amerika'da ortalığı ayağa kaldıran “sihirli” diyetini gündeme getiriyor. İlk bakışta diğerlerinden hiçbir farkı yokmuş gibi görünen bu ha- rika yöntemin bulunuşu, tamamen rastlantıya dayanıyor. Safrakese- sinde taşlar olan ve ameliyatla di- yet arasında bir seçim yapmak zo- runda kalan Rosemary Conley, ikinci yolu seçiyor. Sonuçta Rose- mary, safrakesesindeki taşlardan ve bıçak altına yatmaktan kurtulmak- söylenen kalça ve bacaklarınız ise 8 haftalık bir süre içinde olması ge- reken şeklini alıyor. Bu arada nor- mal üç öğününüzü yiyor, günde iki duble içkinizi almaya devam edi- yorsunuz. Diyetin marifetleri bununla da bitmiyor. Bu yolla zayıflayan pek çok insan Rosemary'nin anketine verdikleri cevaplarda, kendilerini daha sağlıklı hissettiklerini söylü- yorlar. Tansiyonu, kolesterolü, migreni olanlar, kalp hastaları, ha- zımsızlık ve kabızlık çekenler, tüm bu sıkıntılardan kurtulduklarını, kendilerini daha gemç ve hafif his- settiklerini belirtiyorlar. “Sihirli formül”'ü Rosemary şöyle açıklıyor: ““Bu diyet, vücut- Dr. Kuşhan, “Kadınların çoğunda hormonal dengeye bağlı olarak yağlar kalça ve bacaklarda toplanır” diyor la kalmıyor, yıllardır birlikte yaşa- maya alıştığı fazla kilolarından da kurtuluyor. Birkaç dosta tavsiyeler, alınan olumlu sonuçlar derken, Rosemary Conley bu konu üstüne ciddi bir ça- lışma yapmaya karar veriyor. Or- taya çıkarttığı yöntem ise, Rose- mary'yi bir anda Amerika'nın en sevilen, en popüler kadınları arası- na sokuveriyor. Hem de bu diyetlokal zayıflama- yı sağlıyor. Yani nerede fazla btilo- larınız varsa, onları veriyorsunuz. Üstelik yüzünüz çökmüyor, göğüs- leriniz zayıflamıyor, en zor eridiği taki fazlalıkları eritmede çok etki- li. Çünkü vücut, besin değeri yük- sek yiyecekleri depolayacağı yerde, yakıyor. Oysa birçok abur-cubur depolanarak, şişmanlığa neden olu- YOrL, ” Diyeti uygulayarak ideal ölçüle- rine kavuşan Janet Lea ise, ““Ha- yatım boyunca vücudum, oransız- lığıyla beni rahatsız etti. Geniş bir alt kısım, büyük bir mutsuzluk kay- nağıydı. Kıyafetlerimi alırken zor- İanıyordum. Son iki yıl ise artık şeklimi değiştiremeyeceğime kendi- mi inandırmıştım. Çünkü uygula- dığım diyetlerde az kalori almaya » NOKTA 7 OCAK 1990 69

Bu sayıdan diğer sayfalar: