Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
toplum örgütlenmelerine” dair şöy- le bir tanımlam r olan mer- kezi siyasal oto n denetimi dı- şında, onun b iği amaçları ve çözüm kalı redeki değişik top katılımıyla ve onlara davanarak gerçekleştirilen har Aetler Hangi tarih? BL lece insanların korkuları, zaafları, Iuıkuları, cesa- TELİRA Ve erdemleri ile yoğrulmuş bambaşka bir tarih çıkıyor ortaya. Resmi tarihin dışında, eski ve yeni cumhuriyet kuşaklarının pek duy- maya alışkın olmadıkları türden bir toplum tarihi. Kimler yok ki bu tarihte... “Şu- rada, fişenkliğini, siyah cübbesinin üstüne dolamış, mavzeri omuzun- da abani sarıklı bir mollacık, beri- de başındaki oyalı çekinin kıvrım- ları arasından fesliğen demeti sar- kan dizlikli ve yırtık pabuçlu çelim- siz bir köy çocuğu. Onun yanıba- şında kılığı, kıyafeti düzgün varlıklı bir köy ağası. Velhasıl şalvarlı, po- turlu, pantolonlu, fesli, kalpaklı, abani sarıklı, oyma yazmalı birçok insan ki, Menderes'in rutubetli ha- ziran sıcağında ağaçların gölgesine sığınmışlar ve gelişigüzel toprakla- mn üzerine serilivenmişler ” Yil nı aşan bir yö- l .mal güçlerin Alaşehir Heyet-i Merkeziyesi: Ortada oturan Tahtakılıç İbrahim Bey 1919; Aydın, Yunan birliklerinin iş- galinden kurtarabilecekler mi? Yö- rük Ali ve Kıllıoğlu Hüseyin Efeler 57. Tümen Komutanı Şefik Bey'le durum değerlendirmesi yapıyorlar. Tüm Ege'de kongreler toplan- maktadır. Balıkesir'den başlayarak birbirinin ardına toplanan 9 kong- re gündeme gelecek ve bu süreç içe- risinde tüm Ege'yi kapsayan birbi- ri ile bağlantılı direniş örgütleri or- taya çıkacaktır. Subaylar, İttihat- çılar, eşraf, din adamları, müftüler, efeler hep bu örgütlenmelerin için- de yer alıyorlar. Buna karşın halksa oldukça ikir- cikli bir konumdadır. İnsanlar her şeyden önce artık savaş yorgunu- durlar. Yerine ve zamanına göre di- reniş güçlerinin halinde ya da aley- hinde yer alabilmektedirler. Bunu şöyle bir direniş modeli ortaya çı- kıyor diye anlatıyor Tekeli ve İlkin: “Köyün içinde direniş yanlısı bü- yük toprak sahibi, bunun yanı sıra direnişe kendi isteğiyle katılan ön- cü bir küçük grup var... Direnişçi grup örgütlenip bir baskı grubu oluşturduğunda, duyarlılığı az ama büyük kitleyi direniş yönünde tuta- biliyor. Ama bu toplumsal yapı, di- renişçiler yenilip buradan çekilmek zorunda kaldığında, direniş karşıtı güçler açısından duyarlılığı az köy- p "“Ölmez ruhunu taşıyamayan bir beden '” M eşrutiyet döneminin, yarattı- â Si mutların, bozgunların ate- şinde yoğrulmuş, ilginç, anlaşılması güç, ancak o zorlu günlerde ortaya çıkabilecek türden bir kişiliktir Tah- rakvhc İbrahim Bey. Babası ondan “ağalığı, beyliği”” bırakıp “Şeyhül- islam” olmasını istemiştir,ama o it- tihatçı olur. Tahta karşı gerekirse kılıçla mücadele etmek gerektiğini savunduğundan daha o günlerden lakabı “tahtakılıç”” olur. Medrese eğitimi vardır. Uşak'ta müftülük yapar. İttihat Terakki içinde önemli görevler alır, ama da- ha da onemlıeı Ege'deki sivil dire- yı ye lagvedılmeden önce tüm direniş nrgurlermı bünyesinde top- layan Uşak Heyet-i Merkeziyesi'nin başkanıdır. Kurtuluş Savaşı biter ama o hayli kırgındır. Politikanın dışında kal- mak istemektedir. Tek atlı bir ara- ba ile sessizce, Uşak'a ailesinin ya- nına döner. 1927'- de ise Kütahya milletvekili ola- caktır. Ölünceye kadar da bu göre- vini sürdürecektir. İbrahim Bey, 1 Ekim 1937'de ani bir bunalım sonu- cu intihar etmiştir. Ölüm şekli de, doğrusu bir koca ömüre doldurdu- Bu onca gerilimli maceraya hayli uygun bir ölüm şeklidir. Oğlu son- radan intihar et- mesinin sebebini şu sözlerle açıkla- yacaktır: ... Ba- bam, ölmez ruhu- nu, bedeni taşıma- yacağı icin intihar etm çtır NOKTA 7 OCAK 1990 79