Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
HAFTANIN İÇİNDEN / DÜNYA Kendilerini demokrasinin merkezinde gören Avrupalılar, ABD'nin Panama'ya müdahalesini desteklediler PANAMA/MÜDAHALENİN ARDINDAN İyimserliğin âlemi yok Malta Zirvesi'nden sonra bütün dünya, askeri müdahaleler döneminin artık bittiğini düşünüyordu. Panama'da olup bitenler, bu, düşüncenin biraz fazla iyimser olduğunu gösterdi anama olayı, ka- panmak — üzere. Amerika, her ne kadar Noriega'yı elde ede- mediyse de, bütün dünya- ya yeni bir gözdağı verdi. Panama'nın fiili lideri ise, siyasi otorite yerine, ruha- ni bir otoriteye sığınmak- la, kendisi için en güvenli yolu seçmiş oldu. Ama müdahalenin tar- tışmaları hâlâ sürüyor. Çı- kartılacak dersler ise azımsanacak gibi değil. 90 NOKTA 7 OCAK 1990 1989'ların sonuna doğ- ru dünya artık “soğuk savaş ”” yıllarının tamamen sona erdiğini, askeri mü- dahaleler döneminin bitti- ğini düşünüyordu. Sov- yetler Birliği Afganistan'- dan çekilmiş, Doğu Avru- pa'daki gelişmeleri sessiz- likle izlemiş, Malta Zirve- si'nin, Yalta'yı gömdüğü görüşü dünya kamuoyun- da egemen olmuştu. Mü- dahale, bu kadar iyimser- liğin biraz saflık anlamına geldiğini gösterdi. ABD, soğuk savaşın kalıntıların- dan en önemlilerinden bi- rini, askeri müdahale ge- leneğini sürdürecekti. Amerika'nın çıkarları söz- konusu olduğunda (Pana- ma Kanalı gibi), bir baha- ne bulacak (Noriega ero- in kaçakçısıdır gibi) ve müdahale edilecekti. Be- yaz Saray'ın, bu ilkeden vazgeçtiğini düşünmek için şimdilik çok erkendi. Avrupa ise, her ne ka- dar kendisini demokrasi- nin merkezinde görse de, bu tür müdahaleleri sonu- na kadar destekleyecekti. Bütün dünyadaki insan hakları ihlalleri ve azınlık- lar sorunuyla hayli yakın- dan ilgilenen İngiltere ve Fransa, egemen bir ülke- nin devlet başkanını kaçır- mayı hedefleyen askeri müdahaleye ses çıkarma- mak bir yana, açıkça des- teklemişti. Hür dünyanın birlikteliği söz konusu ol- duğunda AT içinde birbi- rini yiyen muhafazakâr Thatcher ile sosyalist Mit- terrand hemen aynı nok- tada buluşuveriyorlardı. Kremlin'in tavrı ise bel- ki en ilginciydi. Sovyetler için, şu sıralar Amerika ile ilişkilerin bozulmaması O kadar önemliydi ki, Mos- kova ““Amerika çekilsin”” gibi bir-iki etkisiz cümley- le yetiniyor ve Latin Ame- rika'daki sıcak kanlı iki dostunu, Küba ile Nikara- gua'yı “YFazla ses çıkartmamaları ”” için uya- riyordu. Bir yandan etnik sorunlar, diğer yandan ta- mamen batağa sapmış bir ekonomi ile baş etmeye çalışan Sovyetler Birliği'- nin yeni diplomasisi, Batı ile gerginliği tırmandırma- mak için birçok şeyi sine- ye çekmek diye özetlene- bilirdi. En çok gürültüyü çıkar- tanlar ise topun ağzında- ki Latin Amerika ülkeleri oldu. Hepsi, müdahaleyi sert bir dille kınadılar. Le Monde gazetesinde yayın- lanan bir başmakalede, Amerika'nın belki Pana- ma'da — kazandığı, ama bütün Latin Amerika'da kaybettiği kaydediliyor- du. Birçok gözlemcinin kaydettiği gibi Panama'ya müdahale, ABD-Latin Amerika ilişkilerinde yeni ve soğuk bir dönemin baş- langıcı olabilirdi.