7 Ocak 1990 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 61

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

temiyorum, tiyatrocu olacağım./'”' Baba Erman Laçin kızının bu is- teğine şiddetle karşı çıkıyordu. Öyle ya lise döneminde çok başarılı bir öğrenci olan kızı mimarlığı kazanı- yor, ama tiyatrocu olmak istiyor- du. Bu, bir hevestir diye istemiyor- du... Zamanla olan oluyor; aile kız- larının eğitimi için İzmir'den İstan- bul'a taşınıyor ve kızları Berna, İs- tanbul Üniversitesi'nin konservatu- var sınavlarını kazanarak tiyatrocu oluyordu... Yıldız Kenter gibi olmak. Berna şimdi on dokuz yaşında. Okulda öğretmeni Yıldız Hanım'ın başarılı bir öğrencisi, “Kent Oyuncuları''- nın ise en genç elemanı. “Uğurlu- giller”de yakında ekrana çıkacak. Bu arada bir de TV dizisi hazırlık aşamasında... En büyük ideali Yıl- dız Kenter gibi bir sanatçı olabil- mek. Ama bu bir hayal gibi geliyor ona. Yine de “Tabii Yıldız Hanım Berna, 19 yaşında tiyatroda bir fahişeyi canlandırdı. Öylesine başarılıydı ki yıldızı parladı. Tiyatro, en büyük askı... gibi olmak isterim ama bu çok zor. Hedefi yük- sek tutmak lazım, ne ka- dar çekebilirsek o kadar iyi”” diyor... Berna'nın yaşamında tiyatrodan başka bir şey hemen he- men yok gibi. Ne arka- daş toplantıları, ne dis- ko, hatta ne de sinema. ““Dersler, prova, turne, oyun derken başka za- manım kalmıyor. Şikâ- yetçi değilim zaten, ti- yatro olmadan yaşaya- mam'”' diye anlatıyor ti- yatroya olan aşkını. Öy- lesine âşık ki, ““Gün gel- se âşık olduğum biri ba- na tiyatroyu bırak dese inanın bırakamam. Ti- yatroyu, sevgilime değiş- mem”'' diyor. Ev işleriy- le olan ilgisini ise annesi Bahar Hanım, şöyle açıklıyorn “Bir kere çok titizdir kızımız. Bir giy- diğini bir daha giymez, hep ütülü, temiz paktır giysileri. Yemeğine çok dikkat eder. Bu titizliği- ni, “hazırlama'” aşama- sında da gösterir. Her şeyi hazır ister. Kesinlik- le bakımsızlığa gelemez. Onun yemek yapmasını düşünmek bile benim için hayal...”” Berna gü- lüyor annesinin bu söz- lerine ve ekliyor, “Ama güzel makarna pişiri- rim...”” Berna'nın canını tek sıkan şey ise bir fahişeyi canlandırdığı “Şafak Yıldızları”” isimli oyunla il- gili. Basının oyunun bütünlüğü ile değil de salt kendi rolü ile ilgilen- mesinden dert yanıyor. ““Sözlerim yanlış anlışılıyor herhalde”'” diyor. Oysa Berna, şimdilik oldukça açık- sözlü, cana yakın, gözlerinde belli belirsiz bir başarılı olma hırsı görü- nen genç bir sanatçı adayı... Hızır TÜZEL NOKTA 7 OCAK 1990 GT

Bu sayıdan diğer sayfalar: