7 Ocak 1990 Tarihli Nokta Dergisi Sayfa 73

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

lamak mümkün. Geçtiğimiz günler- de bir PKK'lının Hülya Avşar'a âşık olup, kamptan kaçması olayı belki de bu sendromun en tipik ör- neklerinden birini oluşturuyor. Bir başka güncel örnekse İngil- tere'de: David Peters. Sıradan bir İngiliz vatandaşı: 4 yaşından beri Prenses Anne'e âşık olduğunu söy- leyen David, prensesin evlenmesi üzerine Avustralya'ya gitmiş. Ne var ki bu uzaklık da David'in pren- sesi unutmasına yetmemiş. Prenses Anne'in boşanacağını duyan Da- vid, apar topar ülkesine dönmüş. Şimdi, hiçbir zaman karşılaşmadı- ğı, konuşmadığı prensesin boşanıp, kendisine döneceği günü bekliyor. Psikiyatristler erotomanyaya da- ha çok kadınlarda rastlandığını söylerken, erkek erotomanyakların fantezilerini harekete geçirme eği- limlerinin ağır bastığını belirtiyor- lar. Hatta bu eğilimin şiddet dozu, zaman zaman tehlikeli boyutlara ulaşabiliyor. İster istemez Jodie Foster'a olan tutkusu nedeniyle Ronald Reagan'ı öldürmeye kalkan John Hickey'in hikâyesi de akla ge- liyor. John, ünlülere saldıran diğer insanlara benzemiyordu. Onun tek amacı Foster'ı etkileyecek bir kah- ramanlık yapmaktı. Seni uzaktan sevmek. Erotoman- ya vakaları, her zaman bu kadar aktüel olmuyor. Çoğu vaka sessiz, kendi halinde yaşanıyor. Beş yıldan fazla bir süredir bu konu üstünde çalışan New York Forensik Psiki- yatri Enstitüsü Başkanı Dr. Robert Goldstein bir hastasını şöyle anla- tıyor: “Bay C., orta yaşlı, herhangi bir Floridalı işadamı. Uçakta yolculuk ederken gevezelik ettiği kadının ona delicesine âşık olduğuna inanıyor Peki kadın hiç tanımadığı bu ada ma nasıl âşık olmuş ve neden? Bay C.'ye göre kadında birtakım doğa- üstü güçler var. Öyle ki bu güç sayesinde kadın, Bay C.'nin, $ diye kadar kimsenin keşfedemedi ( Bi yönlerini fark ediyor, tabii Bay C.'ye göre. Bay C. bir ay süreyle kadını telefon ve çiçek yağmuruna tutuyor, kadının tüm olumsuz ya- nıtları ikna olmasına yetmiyor. Ona € bu olanların tek bir açıklaması varı “Aşkının sınanması. Yoksa, aslında ve de tabii ki kadın onu de- liler gibi seviyor.” Bu arada psikiyatristler eroto- manyada erotik bir yanın bulunma- dığını, hayalin cinsel etkileşimden çok, “idealize edilmiş”, “roman- tik” bir aşkı içerdiğini özellikle vur- guluyorlar. Erotomanya, erotizmi çağrıştırabilir, ama hiç alakası yok diyorlar. Ya tedavi?.. Doktorlar, yoğun- luğu çözen anti-psychotic ilaçlarla geçici bir başarı sağlansa da, gerçek tedavinin yılları aldığını belirtiyor- lar. Segal, başından erotomanyak vaka geçen bir kişinin, kısa bir sü- re tedavi gördükten sonra, genellik- le inzivaya çekilip, eski, yalnız ve de sıkıcı yaşamına döndüğünü, ya- ralarını sarıp, hayal kırıklığıyla be- raber yaşamayı öğrendiğini söylüyor. Evet, hayal kurmak kuşkusuz çok güzel. Hayallerin gerçekleşme- siyse daha güzel. Peki, hayalleri gerçek sanmak?.. İsterseniz orada durun. & NOKTA 7 OCAK 1990 73

Bu sayıdan diğer sayfalar: