20 Mart 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 113

20 Mart 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 113
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ei Pe YE EM Edebiyat ve Sanat 115 —— A lil makaleleri dışındaki eserleri, okuyanı bu tafsilât içeri- sinde yoran ve kendi vadettiği esası bulmakta onu inkisara uğratan bir manzara göstermiştir. Fuad Köprülü'nün, içinde çok tarih ve az edebiyat olan e- serlerinde, kendimin sıkıldığım havadan kurtulup edebiyatımı- zın, hayatlarını bitirmiş veya bitirmemiş mevcudiyetlerini, yi- ne kendisinin iddia ettiği gibi, cemiyet bakımından, fakat sade bir tarih seyri ve silsilesi olarak değil, fakat bir içtimai mües- sese olarak tetkik etmeyi düşündüm. Bu görüşle, tevellüt veya vefat tarhlerini, filân mecmuanın kabı içinde yazılı eserleri- ni söktürmekten bir türlü kendisini tanımaya muvaffak olama- dığımız üçüncü, beşinci dercedeki sanatkârları da silerek onla- rın müşterek eserleri olan edebi müesseseleri kısaca meydana koymak istedim. İşte «Türk edebiyatına toplu bir bakış», böy- le bir görüşün kitabıdır. Meselâ muayyen asırlar içinde, muayyen bir hayat geçir- dikten sonra işini bitirmiş olan «Divan edebiyatı» nı, nasıl baş- lamış? Hangi felsefe, hangi estetik prensiplere dayanarak ge- lişmiş? Nihayet nasıl dejenere olmuş, soysuzlaşmış? Bunu tıpkı bir nebat ve hayvan cinsi hakkında yapılan tetkikler gibi tet- kik etmeye teşebbüs ettim. Botanik veya 7ooloji, bir cinsin bü- tün nevilerini göstermeyip her cinste ve nevide bariz vasıfları olan prototipleri anlatarak bize o cins ve o nevi hakkında yeter bir bilgi veriyorsa edebiyat tarihinin de böyle yapmasının pek mümkün olduğunu düşündüm ve böyle yapmaya çalıştım. Ki- tabın henüz neşretmediğim cildinde Tanzimat edebiyatını ince- lerken meselâ Şinasi'yi kütlede dil ve düşünce şuurunun, halk- çılığın mübeşşiri olarak anlatmıya gayret ettim, Peyami Safa, ayni makalede ikinci ve çok mühim bir nok- taya daha temas ediyor. Diyor ki: «Edebi vesikaların tetkikinden sosyal tesirlere ve zaruret- lere çıkmak lâzımgelirken, evvelâ devirleri indi bir tasnife ta- bi tutarak edebiyat mahsullerini onların şüpheli aydınlığı için- de mutalâa etmesi metod bakımından münakaşa edilmeye de- yer. Müellif, her şeyden evvel sosyal planda kaldığı için, ese- rinde ancak devirlerle edebi mahsuller arasındaki münasebet

Bu sayıdan diğer sayfalar: