20 Mart 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 119

20 Mart 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 119
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Edebiyat ve Sanat 1921 yada büyük lisan inkilâplarının şiarı budur. «Öz», «çiğ» olmak- tan kurtulduğu nisbette güzeldir. Lisanların tekâmülü de çiğe değil, olguna doğrudur. — Romanın bünyesinden anladığınız nedir? — Ben ilkönce romanı Fransanın on dokuzuncu asır rea listlerinden meşkettim. Teknik olarak Maupassant, bana usta- sı Flaubert'den daha usta görünmüştü. Fakat bu benim çırak- lık, hatta edebi çocukluk devrelerimin kanaatidir. «Güzel dost» müellifinde muasır bir tefekkürün kaliteleri noksan olduğunu sonradan farkettim, Buna rağmen, yalnız Fransada değil, bü- tün Avrupada ve Amerikada, hikâye ve roman, bünyesi itiba- rile bu Fransız muharririne çok şey borçludur. Bunu itiraf e- den pek büyük Avrupa romancılarına tesadüf ettim. «Anlıyorsunuz ki bünyeden maksadım romanın yapısıdır. Ben bu mevzudaki fikirlerimi kitaplarla bile hulâsa edemem. Romanın bünyesi, kâinatın yapısı kadar girift, âdeta yaratma- nın en büyük kanunlarını ihtiva eden geniş bir varlıktır. «Ro- manın tekniği olur mu?» tarzında bir şüphe, tekniksiz hiç bir şey olmadığını bilenlerin kafasında yer alamaz. Bu teknik ne- dir? Bazı konferanslarımda ve makalelerimde bunu hulâsa et- meye çalıştım. O çerçeveler bile dar geldi. Daha kısa bir izahın içine bu fikirleri sıkıştırmaktan çekiniyorum. Umumi bir kaç . prensip şudur: Tahkiyede daima hayattan kanuna ve izaha, müşahhastan mücerrede, hareketten tasvire ve tahlile doğru gitmek; evvelâ dışarıya, sonra içeriye vermek; yalnız insanın dışında ve yalnız içinde kalmamak; romanın hayatına müda- hale etmemek (yani mümkün olduğu kadar objektif olmak); mutlaka yaşanmış mevzuları yazmak . — Her eserinizde bu prensiplere sadık kaldınız mı? — Kalmaya çalıştım. Hiç birinden tam olarak memnun de- ilim, Benim kitaplarım üç merhale geçirmiştir : «Sözde kiz- lar, Mahşer ve Canan» çocukluk kitaplarımdır. Bunlar yirmi yaşımın etrafında doğmuşlardır. Hepsini, bilhassa Cananı ele alınmıyacak kadar kusurlu bulurum. İkinci devre kitaplarım: «Şimşek, Bir akşamdı» dır. Bunlarda teknikten ziyade insan ruhuna âit endişeler itibarile bir fark görülür. Vak'a ile bera-

Bu sayıdan diğer sayfalar: