20 Mart 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 8
w P Wp —. . ER e. Siyaset, İktisadiyat ve İçiimaiyat delerin yazılması sonraya bırakıldı, Ve Lokarno 1 kânunuev- vel 1925 tarihinde İngiltere dış bakanlığının bugün Lokarno adı verilen sâlonunda imzalandı. Lokarno'nun üç kahramanı Chamberlain, Briand ve Strese- mann'dır. Belçika dış bakanı bunun, Avrupa ittihadı için atılmış bir adım olduğunu söyledi. Briand: — «Bu muahedelerin ihmalile» dedi, «Sunu iddia edebiliriz ki bundan böyle hepimiz Avrupalıyız.» Siresemann ayni mealde sözler söyledi. Lokarno muahe- desinin imzası üzerine kendisine diz bağı nişanı verilen Cham- berlain, muahedelerin sulh devrini harp devrinden ayırdığını bildirdi. Lokarno muahedelerinin başlangıcında milletleri har- bin felâketlerinden kurtarmak ve çıkacak her nevi ihtilâfların sulhan tesviyesine yardım etmek için aktedildiği bildirildikten sonra hulâsa olarak deniliyordu ki: 1 — Almanya garp hudutlarını, yani Fransa ve Belçika ile olan müşterek hudutlarını daimi olarak kabul ediyor. Ve Al- manya ile Belçika arasında harbi ilga ediyor. Bu devletler ara- sında bir ihtilâf çıkacak olursa, mesele Milletler Cemiyetine havale edilecek. İçlerinden biri silâha müracaat ederse, İngilte-. re ve İtalya taarruza uğrayan tarafa yardım edeceklerdir. Yani İngiltere ve İtalya, Fransa, Belçika ve Almanya arasındaki hu- dutları ve bu üç devleti diğerlerinin tecavüzüne karşı koruma- yı taahhüt ediyorlar. 2 — Almanya ile Belçika ve Almanya ile Fransa arasında çıkacak bütün ihtilâfların hakeme havalesi için bir mukavele. 3 — Almanya ile Lehistan ve Çekoslovakya arasındaki bü- tün ihtilâfların hakeme havalesi için bir mukavele. Lokarno Fransa ve Belçikayı Almanyaya karşı koruduğu gibi, Almanyayı da Fransaya karşı korumakta idi. Almanya- nın bu mukavele ile Fransaya verdiği şey nedir? Hukuk bakı- mından hiç. Çünkü Almanya Lokarno muahedesile Alsas-Lo- ren'i almıyacağım diyor. Alsas-Loren'i Versailles muahedesile terkettiğine göre, yeniden bir şey vermemiş demektir. Fakat bir devletin kerhen imzaladığı bir muahede hükümlerini ara- dan seneler geçtikten sonra kendi arzu ve iradesile kabul et-
