20 Mart 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 140

20 Mart 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 140
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1472 Her Ay ninni, sanki gecenin bu yalnızlığını ölçmek ister gibi uzanıyor, hazin ve alışkan edasile bu hoyrat sessizliğe tanıdığımız bir hu- dut, bizi zamana, gündelik ümitlere çağıran bir kenar çiziyor- du. Bozuyordu. Bu hakiki bir göç manzarası idi ve muhayyele hiç bir zah- met çekmeden bu ötcük karargâha tarihi rengini veriyordu. Kişniyen atlar, sırtında ok ve yay dolaşan bir iki nöbetçi, meşale ışığında silâhlarını temizliyen erkek kalabalıkları ve gecenin sükütunda birbirine sokulmuş teprenen, kımıldanan bağıran sığırlar, koyunlar ve onların etrafını çeviren kağnılar. Ve sabahın meçhulünü düşünmeden yorgun uyuyan oba... Asırlarca evvel bu toprağı kendilerinin yapmak için. alış- tıkları manzarayı, doğdukları toprağı, yıkandıkları dereyi ve ecdat kabirlerini terkedip gelen sert, haşin, maceradan yılmaz ve ona karısile, çocuğile ve ihtiyarlarile atılan insanların te- tikte uyuyan kalabalığı... Ve sonra ay .... Yalnız bu sefer çifte minarenin üstünde gene ayni sakin gülüşle ve peşinden çok görmüş geçirmiş ihti- yar çehrelerine baktığımız zaman duyduğumuz hatıralar se- lini sürükliyerek bakıyordu. Ne yapacaktım. İlk önce evime gidip yatmayı düşündüm. Sarsıntı bir az kesilmişti fakat gündüz kazalardan o kadar korkunç haberler gelmişti ki dört duvar arasına girmek için lâzım gelen ruh kudretini kendimde bulmak oldukça güçtü. Bununla beraber, önümde koca bir ge- ce, bu arızi hali tabiileştirmiş uyuyan şehirde tek başına ve artan serinlik içinde dolaşmakta kolay değildi. Bir müddet do- laştım ve nihayet başka birşey yapamıyacağımı görünce evime döndüm. Ne kadar zaman uyudum bilmiyordum. Birdenbire çok insiyakı bir korku ile uyandım; ve derhal ayakkaplarıma sarıldım. Bir felâket olacağına o kadar kat'iyetle emindim. Odanın ortasında yüzüm bir türlü ayrılmağa razı olamadığım sıcak yatağa dönmüş bekliyordum. O zamana kadar ev ve yatak mefhumlarını bu kadar kuvvetle anlamamış, yatacak yeri ol- mamanın ve yahud yatağında rahat yatmak imkânını bulma- manın azabını tatmamıştım. Korku, hiddet, uykusuzluk içinde perişan perdesiz pncereden dışarıya göz attım. Ay dün akşam- ki yerinde kavak ağaçlarına sırmalarını giydirmiş sakin ve ek ağ © zile Şa işli KRŞ

Bu sayıdan diğer sayfalar: