March 20, 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 64

March 20, 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 64
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

64 Her Ay dünya karşısında kendisine istiklâl temin edecek ulvi kıymeti şahsiyetinde, manevi hayatında arar. Bunun için büyük sistemler karşılıklı mücadele ederler- ken birbirlerini imha etmezler. Onlar daima beraber. vardır ve var olacaklardır. Her biri kâinatın insana muhtelif görünüşle- rinden birini aksettirecektir. Bizim için bu muhtelit görünüş- leri kâinatın her tarafını birden aksettiren bir tek görüş için- de birleştirmek mümkün değildir. Her hayat kendi başına mahduttur. Böylece, filan vya falan filozofun hakikati buldu- guna değil, her birinin kendi sistemi içinde bize varlığın bir görünüşünü gösterdiğini, fertle kâinat arasındaki sayısız mü- nasebet imkânlarından yalnız bir tanesini tanıtmış olabilece- ğini kabul edeceğiz. Dilthey'den sonra Simmel'in felsefe düşüncesini hulâsa etmeden, istitrat olarak, zamanımızın halk arasında kendisine büyük bir isim yapmayı bilmiş esseyist filozoflarından birinin Keiserling'in metodunu kısaca anlatacağım. «Yaşamak sanatı- na dair» adlı en so: kitaplarından birinin 79 uncu sahifesinde, müellif, Nietzsche'nin ve Dilthey'in fikirlerine yakın akraba görünüyor: «Ben şimdiye kadar hiç bir zaman son merhale te- itikki edilen mücerret bir düsturlaşmıya alâka göstermedim. Çünkü bence eski Mısır ve Keldaniyede son haddine varan Büyük düsturlar (sistemler) çağı geçmiştir; bugün insanın şuurunun vardığı uyanıklık devresinin kapılarını yalnız şahsi anlayış açıyor. Fakat, karşılıklı olarak, tesadüf ettiğim ha şüksek adama - fikirleri ne olursa olsun - ihtirasla alâka gös ierdim ve onlara kıymet vermek için elimden geleni yaptım, katta onlar, düşman olarak benim karşımda bulunsalar bile Çünkü zekâ yalnız şahsi karakterile kıymet alır.» Açtığt Sajes mektebinde de bu usulü telkin ettiğini anla tan Keiserling diyor ki: «Bu smektebin programı, hiç kimsenin yalnız kendi &eh disini heklı görmeğe salâhiyeti olmadığı, bilâkis her doğru, halis ve samimi zekânın fikir cihanında muayyen bir yer isg: ettiğini ve birine ait görüşün ötekilere ait görüşü baltalamadı- gı, fakat «supra - individuel», fertlerin üstünde bir hakikati te yin için yukarı bir nizamı temsil ettiği mütearifelerini kabul) —S O O, e sim wi ip a m a da e -—ü v mem w er

Bu sayıdan diğer sayfalar: