20 Nisan 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 45

20 Nisan 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 45
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Felsefe, Ruhiyat ve İçtimaiyat 45 (sürat) bütün sarihliğini kaybeder; bilâkis sürati sarihleştirir- sek mahal bütün kat'iyetini kaybetmektedir (1. Hulâsa atomun bünyesinde illi bir zaruret yerine ihtimali bir muayyenlikten bahsedilebilir. Bir elektronun bizim tarafımızdan farkedilehil- mesi için ayni neviden diğer bir hareketle karşılaşması lâzım- dır. Elektronun neşrettiği en küçük parça bir guantum'dur. Bu neşir esnasında o ziyadan şiddetini tahmin edemiyeceğimiz bir darbe alır. Biz yalnız, muhtelif şiddetteki darbelerin karşılıklı ihtimalini kaydedebiliriz. Hulâsa maddenin tekâmülünde cisim- den cisme, atomdan atoma atlamak hususunda mühim bir dıvar ortadan kalkmıştır. Maddenin Evvelâ, muhtelif cisimleri birbirinden ayı- ran eski kimyanın aşılmaz farkları kaybol- muştur. Radyomdan kurşuna kadar bir kaç cisim istihalesinin olduğunu bizzat müşahedelerle radioacti- vite göstermektedir. Cisimler arasındaki farkın yalnız bu karşılıklı tesirler sisteminden ileri geldiği anlaşılmıştır. Saniyen: Atomu vücude getiren bu karşılıklı tesirler sis- temi illi bir zencire bağlı değildir. Orada ancak kuvvetli bir ih- timaliyet derecesine yükselen istatistik kanunlar mevzuu bah- solabilir. Bu demektir ki atomun tekâmülünü illiyet zinciri ile tayin etmek, yani mazi ve hal hakkındaki bilgi ile istikbali kat- iyetle aydınlatmak mümkün değildir. Çünkü bu karşılıklı te- sirler sisteminin itimaliyetinde, istikbalin dalma maziden fark- lı olmak imkânı vardır. Salisen: Maddenin bünyesi ve tekâmülü, fiziki mutalara nazaran, ancak parçalar ve bütün münasebetini ifade temek üzere uzvi bir sistem halinde tasavvur edilebilir. O suretle ki bu 'uzvi sistemde parçaların gayri muayyen değişmesi bütünün mütemadi cereyanı içinde kaybolur. Böylece kâinata iki dere- celi bakışımız anlaşılır: Üstte,bize kat'i bir determinizm manza- rası veren eşyanın ilk görünüşü, onun altında ancak istatistik kanunların cari olabileceği ikinci ve derin manzara. Bununla beraber onlar iki ayrı manzara olmayıp rasıdın âletlerini de- giştirmesinden dolayı meydana çıkan «vahdette kesret» ' ha- lindeki uzvi ve tekâmüli âlemin görünüşleridir. tekâmülü 41 A. S. Eddington: Ayni eser. (Shf. 225 - 230)

Bu sayıdan diğer sayfalar: