20 Nisan 1939 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 76

20 Nisan 1939 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 76
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İlim ve Fen 77 etmiş, yıkamış ve tecrübeden evvelki muayenesinde her han- gi bir hazırlığa delâlet edecek emmare bulamadığı gibi, tecrü- beden sonraki muayenede de her hangi bir yanık alâmeti gö- rememiştir. Hatta, fâkirin ayaklarından birinin altına yapıştır- dığı talyon yakısı bile katiyen bozulmamıştı. Profesör Pannet, Huda Neceşin tabanlarının dereceyi hararetini de ölçmüş ve tecrübeden evvelki hararet derecesinin sonrakinin ayni oldu- gunu görmüştür. Hazır bulunanlardan ikisi, ateş üzerinde yü- rümeğe teşebbüs cesaretini gösterdiler, fakat iki adım atar at- maz fırlayıp kaçmağa mecbur oldular. Ayaklarının altı gözle görülür derecede şiddetle yanmış ve ıztırap vermeğe başlamış- tı. Bunlardan birisi, St. Bartholomew's Hospital Journal'in di- rektörü M. Digby Moynorgh idi. Huda Neceş, ateşe karşı olan nisbi muafiyetini «iman» kuv- veti ile izah etmektedir. Yine Huda Neceşin ifadesine göre, a- teş üzerinde yürümek için para aldığı takdirde ayakları der- hal yanarmış. Şunu da ilâve edelim ki Huda Neceş, İngilterede, kapalı gözle görme kabiliyeti, telepati ve saire nevinden bir ta- kım hünerler göstermekte ve bunları, kendi tabirile bir nevi «ruhi rüyet» hassası olarak izah etmektedir. M. Charles Guartier, Bombaylı M. P. O. Mahaluxmivala- nın, ateşe karşı nisbi muafiyeti hakkında çok meraklı bir mektu- bunun tercümesini neşretmiştir. Mektubun muharriri, Seyyid Hüseyin Ateşinin ateşe karşı olan nüfuz ve tesiri sayesinde, bir çok kimselerin, kendi huzurunda, üç defa, alevler ve ateşler üzerinde yürüdüklerini zikrediyor. Bu tecrübelerin her defa- sında tanınmış İngiliz ve Hintli şahsiyetlerden pek çoğu hazır bulunmuştur. İlk tecrübe, 17 teşrinisani 1927 de polis komiseri Healy'nin riyaseti altında yapılmıştır. On iki kadem uzunluğunda, dört kadem genişliğinde ve bir kadem derinliğinde bir hendek ka- zılarak, takriben yarım ton alevli odun ateşile doldurulmuş- tur, Komiser tecrübe mahalline gelir gelmez, Seyyid Hüseyin Ateşi bir kaç defa yüksek sesle «Gülzar» diye haykırdıktan sonra, hazırunu, hendekteki ateşin üzerinde yürümeğe davet etmiş ve katiyen korkmamalarını söylemiştir. Bir çok kimse- ler ve bu meyanda bir kaç Parsi kadın, alevlerin üzerinde ya- lm ayak yürümüşlerdir. Hiç birisi berelenmemiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: